Vücudumuzun her bir hücresini yeterli
derecede besleyebilmek için günlük alınması gereken elli kadar besin
öğesi bulunmaktadır.
Özellikle A, C ve E gibi antioksidan
vitaminleri ile folik asit yönünden zengin, yağ ve tuz açısından dengeli
bir diyetin yaşlanma sürecini geriye aldığı bilinmektedir.
Beslenme ve kırışıklık oluşumu arasında
inanılmaz bir bağlantı olduğunu savunan Harvardlı profesör ve eczacı
Nicholas Perricone’ye göre şeker, beyaz un, makarna, patates gibi kan
şekerinin hızlı yükselmesine neden olan basit karbonhidratlar yaşlanma
sürecini de hızlandırmaktadır.
Deri elastikiyetini kaybeder
Özellikle şeker ve şekere dönüşümü daha
kolay olan besinler cilt yaşlanmasını sağlayan en büyük düşmanlardır.
Kandaki şeker miktarı yükseldikçe, yaşlanma hızı da artar. Yapılan
araştırmalara göre, diyabetli kişiler, kan şekeri normal düzeyde
olanlardan çok daha erken ve çabuk yaşlanıyorlar. Şeker, vücuttaki
insülin miktarını artırmakta bu da yağların depolanmasını
hızlandırmaktadır.
Uzun yıllar karbonhidratlı ve şekerli
besinleri tüketen kişilerde kolajen denilen ve derinin elastikiyetini ve
de gerginliğini sağlayan maddeler olumsuz yönde etkilenir. Deri
elastikiyetini kaybeder, şeker moleküllerinin kolajene bağlandığı
bölgelerde kırışıklar meydana gelir. Kan şekeri yükselince, vücutta
serbest radikallerin sayısı artar. Serbest radikaller vücut
hücrelerinde ve dokularda hasara neden olurlar. Aynı zamanda yaşla
birlikte de vücudumuzdaki serbest radikal miktarında artış yaşanır.
Beslenmenin yaşlanmaya karşı en güçlü
silah olduğunu unutmayıp, bize sunulan birbirinden besleyici ve
lezzetli besinlerden hiç vakit kaybetmeden tüketmeye başlamalıyız...
Cildinize besinlerle gençlik aşılamak istiyorsanız aşağıdaki tavsiyeler bir göz atın!
* Vücudun iyi kaliteli proteinlere ve
doğru yağlara ihtiyacı vardır. Yüksek kaliteli protein tüketmemek,
hücrelerin bozulmasına ve vücudun onarma işleminde yetersiz kalmasına
yol açtığı için bu nedenle özellikle yüksek kaliteli protein içeren
balık/tavuk/hindi tüketilmelidir. (yağsız kırmızı et yer almıyor
önerilerde!)
* Doymuş yağlardan uzak durulmalı
(margarin, tereyağı) ve doymamış yağlar (zeytinyağı, kanola, soya,
mısırözü) tercih edilmelidir.
* Genç görünmek için yüksek glisemik yüklü
karbonhidrat olan sofra şekeri, bal, pekmez, çikolata, mısır,
makarna, pilav ve ekmek gibi yiyeceklerden uzak durulmalı onun yerine
kan şekerini yavaş yükseltip insülini az uyaran kompleks
karbonhidratlar tercih edilmelidir.
* Yeşil ve turuncu renkli sebzeler
vücudun A vitamini seviyesini yükseltmekte, böylece cilt hücreleri
güçlenip, ten daha canlı ve parlak olmaktadır.
* Somon, beyaz etli balık, kabuklu deniz
ürünleri, tavuk, hindi, ıspanak, kuşkonmaz, lahana, sarımsak,
brokoli, karnabahar, rezene, yulaf, tüm baklagiller, arpa, esmer
buğday, zeytinyağı, yumurta, az yağlı süt, ceviz, fındık, badem, fıstık
gibi sert kabuklular ile kiraz, yeşil elma, kavun, vişne, greyfurt,
armut, erik, şeftali, avokado ve portakal gibi meyvelerin kırışık
önleyici olduğunu belirtilmektedir.
* Soya fasulyesi ve yer elması da içerdiği
bitkisel östrojen sayesinde cilde parlaklık vermekte ve cildin
gerginliğini sağlamaktadır.
* Omega-3, bir diğer ismiyle ‘alfa
linolenik asit’ için yağlı balıklar (somon, ton, uskumru), ceviz,
badem, soya filizi, kuru fasulye, soya fasulyesi, nohut, keten tohumu
ve yeşil yapraklı sebzeler tercih edilmelidir.
* Besinlerin hücrelere taşınmasını,
atıkların da hücrelerden dışarıya çıkışını sağladığı için her gün
mutlaka 8-12 bardak su içmelidir.
* Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içerdiği için Yeşil çay tüketimi arttırılmalıdır.
* Yeterli uykuyu almak için 7-8 saat uyunmalıdır.
* Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.
Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon